23 Haziran 2020 Salı

Hayat Bazen Çok

Hayat bazen çok ile başlayan cümleler genelde insanlar için can sıkıcı bir hal alır. Hayat bazen çok sıradan, hayat bazen çok yorucu ve benzeri bir çok cümle ile baş başa kalabiliyor insan. Buralara yeniden yazmak istediğim zaman bunun yeni gittiğim şehirlerde gördüğüm şeyler olacağını düşünürdüm ilk başlarda. Hayatın insanı büyüttüğü şu acımasız zaman boşluğunda bunun çok mümkün olmadığını anladığımdan bugün başka şeylerden bahsedeceğim. İnsan doğuyor, emeklemeye başladığı andan mezara konulduğu ana kadar sürünüyor bana göre. Sadece arada kafamızı çevirdiğimiz zaman bir kaç an, işte o bir kaç an belki bizi bu hayata bağlayan. Her bir yaşın farklı bir sınavı farklı bir yorgunluğunun olduğu şu hayatta sanırım 24. sınavındayım. Bu sınav işleri şu aralar pek iyi gitmiyor insan dönüp baktığı zaman bir şeyleri başaramadığı çabalamaktan çok yorulduğunu ve çabalaması gerektiğini görüyor. Peki neler için çabalar insan? İyi bir ev, ya da güzel bir araba için mi? Hayat yarış maratonu gibi sürekli bir şeyler için çabalayıp duruyoruz peki ne için? Şu an içinde bulunduğum durumda hem kendimi hemde yaşadığım hayatı çok fazla sorgulamaya başladım. Neden çabalamak zorunda olduğumu , her gün erken kalkıp bir miktar para kazanmak için bedenimi bu kadar yıprattığı bir çok konuda hiç bir fikrimin olmadığına kanaat getirdim. Galiba ben artık bu hayat işlerinde başarılı olamıyorum kendimi sadece yorgun hissediyorum. Genç yaşta olan insanların çok farklı şeyler yapmasına inanırdım bir ara. Yeni şehirler keşfetmeli, aşklar yaşamalı yanlışlar yapıp doğruyu bulmamız gerektiğini düşünürdüm. Sonralardan fark ettim ki bunların hiç birine gerek yok. Güzel kazanacağın bir işin olsun cebinde paran olsun bunu nasıl sağladığının hiç önemi yok sen iyisindir. Tüm bu bunalmışlık hissi beni insanlardan uzaklaştırıyor aynı zamanda bu hayattanda. Söylediğim gibi bir şeyler için çabalamaktan yoruldum. Artık içinde bulunduğum ruh halini ara ara girip buraya yazacağım. Belki yıllar sonra dönüp baktığımda bir şeyleri başardığımı düşünürüm. Ah şu umutlarımız gerçekten ben bile kendime şaşırıyorum bir şeyleri hala umut edebildiğim için. Nasılsa insan umut ettiği sürece vardı değil mi? Ben bu varlık işlerine çok inanmıyorum çünkü yokum gibi, baksan yaşım genç içim yaşlı ben bu işlere akıl sır erdiremiyorum artık. Bu yorgunluk hali süre gelen bir alışkanlık gibi yakamı bırakmıyor. Her neyse hayat bazen demiştik, hayat bazen gerçekten insanı olması gerekenden daha fazla yıpratıyor. Yerdesin ve kalkmak yerine yerde kalmayı sevdiysen senin içinde de benden biraz vardır. Şimdi güzel bir yerdeyim ayağa kalkamıyorum çünkü hayat bazen gerçekten çok can sıkıcı.